19 Temmuz 2017 Çarşamba

Yolculuk...

   

   Bugünkü yolculuk çalışan kadının içindeki acaba duygusuna... Günün önemli kısmını iş yerinde geçiriyor eve gittiğimde hafif bir yorgunluk yüklenmiş oluyorum. Fakat hazırlanması gereken yemeğe odaklanıyorum ne yapabilirim yanına ne yapabilirim ya öbür yanına ne yapabilirim derken saatler tükenip gidiyor enerji ile birlikte, halihazırda yemek yenildiğinden biraz daha ve derken biraz daha yavaşlıyor hareketler. Hangi zamandan fedakarlık edip yapmak istediğim neyi onun yerine monte edebilirim bilmiyorum. Bir de o mükemmeliyetçilik illeti yok mu insanı içine çekiveren onunla baş etmek gerek. Bize dayatıldığı gibi değil olması gerektiğini düşündüğüm gibi yaşayabileceğim bir düzene nasıl yol alacağım acaba?  

5 Nisan 2017 Çarşamba

Kafamda gezenler...

    Yoğun çalıştığım günler bu ara. Sanırım biraz tatile ihtiyacım var. Her an bir şeylere maruz kaldığımı hissediyorum çokça da negatif şeylere. Televizyonu açıyorum kimyasal silahlarla insanlara saldırılıyor, içim parçalanıyor kanalı değiştiriyorum insan insana başkaca büyüklü küçüklü kötülüklerle saldırıyor, sosyal medyaya bakıyorum orada da duyarsızlık almış başını giderken referandumdaki verilebilecek iki cevabın birini savunanlar birbirlerini ötekileştire berikileştire çekişip duruyorlar... Yoruldum. Umut ışığım titremeye başladı, içim daraldı.

   Eminim çoğu insana ucundan kıyısından dokunuyor olanlar. Ağaca, suya, kediye, köpeğe koşuyorum yeşilleniyor grilik, dağılmaya başlıyor sıkıntı. Gücümüz var, yapacağız, Dünyayı sonraki kuşaklar için daha güzel yapacağız. İçinde iyilik olanlar bulacak birbirini, büyüyecekler ve yok edecekler kötülükleri.
 
    Temizlik zamanı, bahar temizliği, evimizi, vücudumuzu, çevremizi, Dünyamızı arındırma zamanı...

9 Mart 2017 Perşembe

8 Mart 2017

 
     

         Güzel şey kadın olmak, ayrıcalıklı hormonlar salgılamak, duygu durum hal vaziyet olarak diğer cinsin anlayamayacağı duyguları hissetmek. Şarkıları içine çekip bağıra bağıra söyleme hevesine girebilmek, bir melodiyle ritme kaptırmak vücudunu derdin omuzlarından bastırırken vücudunu... Gülümsemek ve o gülümsemenin çok yakıştığı bir surete sahip olmak. Takıp takıştırmak, işini evini barkını çekip çekiştirmek... Huzur bulmak üretebilme hissinde, beğenmek yaptığını. 

      Bu 8 Mart evli bir kadındım. Başka geldi hislerime, anneleri daha çok izledim, yetişkin  arkadaşlıklarındaki dinamikleri daha yakından gözledim. Orada gördüm bir zaman sonra üretenler ürettiklerini kıyaslamakta ustalaşıyor. Kafelerde oturup sigara kahve sohbet muhabbet yerini daha çok çeşitli yerler gezme, hareket etme, nerede ne var merakına kapılmaya bırakıyor. Genç kadın gruplarındansa orta yaş grup daha çabuk organize olup daha hedef odaklı hareket ediyorlar mesela. Merhaba ben de geliyorum... 
  
          Konser alanı kalabalık salon beklemede. Candan Erçetin ve Kardeş Türküler bir olmuş çok da güzel bir sahne olmuş. Ne güzel sesler bunlar. Dünyada ölümden başkası yalan diyor Candan ERÇETİN... Annem ne de sever bu şarkıyı hoooop kamera... kayıt... Whatsapp... gönder... Annem de orada artık kayıt süresi kadar fark var aramızda o kadar. İzmirin kavakları sonra bak bunu da ablam pek sever yaz gruba aç Instagramı canlı bağlantı yapıyorum diye. Çıktı mı aradan kayıt süresi farkı da sana... Artık her yerde beraberiz, paylaşılan anlar ne de güzel oldu. Biraz da Facebook üzerinden bağlandık canlı yayına uzaktaki birkaç aklı-kalbi orada olmak isteyip de bir şekilde naip olmayan arkadaşlar katıldı eğlencemize. Gülümsediler, gülümsedim. Kolaydı ve yapıldı. Bir kişi gittim  15 kişi izledim işte. Herkes mutlu. 

        Kadınlar değiştirecek dünyayı en güzele, bizler iyilikte buluşacağız kalp kırmamayı öğreneceğiz önce, gönül almayı, arkadan konuşmamayı en çok zamanı boşa harcamamayı, öğreteceğiz sonra miniklere, diğer kadınlara, erkeklere, büyüklere, yaşlılara... Şefkati tattıracağız, gözlerine bakacağız çocukların, söylediklerine kulak kesileceğiz, besleyeceğiz onları en güzel en doğal en olması gereken haliyle besinlerin... Su olacağız toprağa biz değdikçe yeşerecek, yeşerdikçe güzelleşecek. Çok öğreneceğiz çok... Çok öğreteceğiz bir de. Nefes alacağız, soluduğumuz havayı bile sorgulayacağız sonra daha temizi nasıl olacak diye, en temiz havayı çocuklarımız da solusun diye. İşimiz çok bizim... Yolumuz uzun... Buyurun... 


       
      
       

       

7 Mart 2017 Salı

30 yaş misyonum...


    1980 li yılların orta dönemlerinde çok da şatafatlı bir Dünyaya doğmadım. Merakım her zaman vizyonumu geliştirdi durdu. Klişeleri bazen sevdim çoğu zamanda nefret ettim. Öyle pembeli pembeli zevklerim de hiç olmadı aslında. Hoşuma giden ilgimi çeken her şeyi okudum. Aklımın bir köşesinde hep bir kayıt cihazı vardı. Okudukça merakım arttı merakım arttıkça analiz gücüm. Araştırdıkça seçiciliğim arttı ben seçici oldukça çevremin ne yaptığıma dair ilgisi. 
  
      Okuldayken hayattan beklentim iyi bir işimin olmasıydı okul biter bitmez de mesleğimi yapmaya başladım. İş sebebi ile aileden ayrılma dönemi geldi sonra asıl hayata işte 2010lu yılların başında öyle başladım. Ev kurdum, işe gittim, işten geldim alışverişe gittim, alışverişten geldim yemek yaptım, her gün bir şey öğrendim ev idare etmeyi, yeni şehirlere alışmayı, kendimi keşfe devam etmeyi, insanlar tanımayı, stresle başa çıkmayı, yolculuk yapmayı, araba sürmeyi, teknolojiyi takip etmeyi, konuşmayı, anlatmayı, öğretmeyi, öğrenmeyi, dünyanın gitgide daha büyük bir kaosa sürüklendiğini ve o aynı dünyayı daha iyi bir yer yapmak için elimi taşın altına koyabilecek gücümün olduğunu... 
  
      Kadınların ne kadar güçlü ve dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğunu, amazon olmanın bu zamanda şart olduğunu fark ettim. Güne başlarken içmen gereken sudan gece yastığa başını koyman gereken saate kadar her anın kontrolünün sende olduğunu ve o iki zaman dilimi arasında aldığın her nefesin kalitesini artırmanın da insanın kendi elinde olduğunu. İşte bu sayfanın hikayesi de böyle başlıyor... Günümüzü dolduruyoruz ömrümüzü tüketiyoruz ama bunu hangi kalitede yapıyoruz noktasında. Socrates demiş ki -Bir şeyi gerçekten bilmek onu anlatmakla olur- Buyurun...